Çocuklarımızın o minik, meraklı gözleriyle dünyayı keşfederken zaman zaman gölgelerden, canavarlardan, yalnız kalmaktan ya da yüksek seslerden korktuklarını görmek biz ebeveynleri endişelendirebilir. Ancak unutmayalım ki, çocukluk çağı korkuları aslında gelişimsel bir sürecin son derece doğal ve yaygın bir parçasıdır. Ben, Psikolog Berfin Erten olarak, bu yazımda sizlere çocukluk çağı korkularını daha yakından tanıtmak ve bu korkularla nasıl başa çıkabileceğinize dair pratik bilgiler sunmak istiyorum.
Çocukluk Çağında En Sık Karşılaşılan Korkular Nelerdir?
Çocukların korkuları yaşlarına, kişilik özelliklerine ve çevrelerine göre değişiklik gösterebilir. Ancak bazı korkular, çocukluk döneminde sıkça karşımıza çıkar. İşte en yaygın çocukluk çağı korkularından bazıları:
- Kararan Ortam Korkusu: Gecenin sessizliği ve karanlığı, çocukların hayal güçlerini harekete geçirir. Nesneleri net görememek, bilinmezlik ve hayal dünyasının zenginliği karanlık korkusunu tetikleyebilir.
- Yalnız Kalma Korkusu: Özellikle küçük yaşlarda, güvenlik arayışı ve ebeveynlere duyulan derin bağlılık nedeniyle yalnız kalmak çocuklar için büyük bir korku kaynağı olabilir.
- Canavarlar, Hayaletler ve Zararlı Varlıklar Korkusu: Çocukların zengin hayal dünyası, çizgi filmler, hikayeler ve çevrelerinden duydukları ile birleşince canavarlar, hayaletler veya diğer hayali varlıklar korku figürlerine dönüşebilir.
- Yüksek Ses ve Gürültü Korkusu: Ani ve yüksek sesler, çocuklar için oldukça ürkütücü olabilir. Patlamalar, gök gürültüsü, siren sesleri gibi gürültüler korkuya yol açabilir.
- Kötü Rüya ve Kabus Korkusu: Gerçeklik ve hayal dünyasının henüz tam olarak ayrışmadığı bu dönemde, kabuslar çocuklar için oldukça gerçekçi ve korkutucu deneyimler olabilir.
- Ayrılma Kaygısı: Özellikle okul öncesi dönemde, ebeveynlerden veya bakım veren kişilerden ayrılmak çocuklar için büyük bir endişe kaynağıdır. Bu ayrılık, güvenlik duygularını zedeleyebilir.
- Yabancılar ve Yeni İnsanlar Korkusu: Sosyal gelişim evresinde bazı çocuklar, tanımadıkları insanlara karşı temkinli ve korkulu yaklaşabilirler. Bu, temelde güvenlik arayışıyla ilgilidir.
- Hayvanlardan Korkma: Büyük, tüylü, bilinmeyen hareketler sergileyen hayvanlar (özellikle köpekler gibi), bazı çocuklar için korkutucu olabilir.
- Doktor ve Hastane Korkusu: İğne, enjeksiyon, tıbbi aletler ve hastane ortamı, çocuklar için acı, rahatsızlık ve bilinmezlikle özdeşleşebilir. Bu da doktor ve hastane korkusunu tetikleyebilir.
- Büyüklere Benzer Korkular: Çocuklar, çevrelerindeki yetişkinlerin korkularını gözlemleyerek ve model alarak benzer korkular geliştirebilirler.

Çocukluk Korkularıyla Nasıl Başa Çıkabiliriz?
Çocukluk çağı korkuları genellikle geçicidir ve zamanla azalır. Ancak bazı durumlarda, bu korkular çocuğun yaşam kalitesini düşürebilir ve müdahale gerektirebilir. İşte çocukluk çağı korkularıyla başa çıkmada ebeveynlere ve bakım verenlere yönelik bazı etkili yaklaşımlar:
- Destekleyici ve Anlayışlı Ebeveyn Tutumu: Çocuğunuzun korkularını asla küçümsemeyin veya alay etmeyin. Onun duygularını anlamaya çalışın ve “Korkmana gerek yok” demek yerine, “Korktuğunu anlıyorum ve yanındayım” şeklinde güven verici bir yaklaşım sergileyin.
- Rahatlatıcı Teknikler Öğretmek: Derin nefes alma, yavaşça sayı sayma, gevşeme egzersizleri veya hayal kurma gibi rahatlatıcı teknikler öğreterek çocuğunuzun sakinleşmesine yardımcı olun.
- Küçük Adımlarla Alıştırma (Maruz Kalma Terapisi): Çocuğunuzun korktuğu şeye aşamalı olarak maruz bırakmak, korkusunu azaltabilir. Örneğin, karanlık korkusu olan bir çocuk için önce loş ışıkta, sonra daha karanlık ortamlarda kısa süreler geçirmek faydalı olabilir. Önemli olan, çocuğunuzun hızına saygı göstermek ve onu zorlamamaktır.
- Pozitif Takviye ve Övgü: Çocuğunuzun korkularıyla baş etme çabalarını fark edin ve onu cesaretlendirin. Başarılı olduğunda onu övmek, özgüvenini artıracaktır. “Aferin, çok cesurdun!” gibi sözlerle onu destekleyin.
- Rutin ve Güven Duygusu Oluşturmak: Düzenli bir günlük rutin, çocuğunuzun güvende hissetmesine yardımcı olur. Özellikle uyku, yemek ve oyun saatlerinde düzenli olmak kaygı seviyesini düşürebilir.
- Eğitici Kitaplar ve Hikayelerden Yararlanmak: Korkuları konu alan çocuk kitapları, hem çocuğunuzun duygularını normalleştirmesine yardımcı olur hem de başa çıkma stratejileri hakkında fikir verir. Birlikte kitap okuyarak korkular hakkında konuşabilirsiniz.
- Profesyonel Yardım Almaktan Çekinmeyin: Bazı korkular daha karmaşık olabilir ve çocuğunuzun günlük yaşamını olumsuz etkileyebilir. Böyle durumlarda, bir çocuk psikoloğundan destek almak önemlidir. Bilişsel Davranışçı Terapi (BDT) gibi terapi yöntemleri, çocukların korkularıyla baş etmelerine yardımcı olabilir.
- Aile Terapisini Düşünmek: Çocuğunuzun korkuları aile dinamiklerinden kaynaklanıyorsa veya ailenin korkuya yönelik tutumları yanlışsa, aile terapisi faydalı olabilir.
- Sosyal Desteğin Önemini Unutmayın: Çocuğunuzun diğer çocuklarla sosyalleşmesini teşvik edin. Oyun oynamak, deneyimlerini paylaşmak, korkularının üstesinden gelmelerine yardımcı olabilir.
- Korkunun Kaynağını Anlamasına Yardımcı Olmak: Çocuğunuzla korkusu hakkında konuşun. Korkunun nereden geldiğini, ne zaman ortaya çıktığını anlamasına yardımcı olun. Bazen korkular, yanlış anlamalardan veya abartılı düşüncelerden kaynaklanabilir.
Unutmayalım ki, çocukluk çağı korkuları genellikle geçici ve yönetilebilir durumlardır. Ancak, eğer korkular çocuğunuzun sosyal, okul ve günlük yaşamını olumsuz etkilemeye başlarsa, profesyonel yardım almaktan çekinmeyin. Çocuğunuzun bu doğal gelişim sürecinde ona destek olmak ve rehberlik etmek, onun sağlıklı ve mutlu bir birey olarak büyümesine katkı sağlayacaktır.
Sağlıklı ve mutlu günler dilerim 🙂