Ludovic de Saint Sernin, Jean Paul Gaultier’nin konuk tasarımcısı olarak İlkbahar 2025 Couture koleksiyonuyla moda dünyasına adeta bir gemi kazası temalı fantastik yolculuk sunuyor. Ancak bu kazadan sadece en seksiler ve en rüya gibiler kurtuluyor!
QOI Mag Yorumu:
Ludovic de Saint Sernin’in, Jean Paul Gaultier için hazırladığı bu couture koleksiyonu, QOI Mag olarak bizi büyüledi. Gemi enkazı temasını erotizm, lüks ve zarafetle harmanlayarak ortaya çıkan tasarımlar, hem teatral hem de son derece çekici. De Saint Sernin’in, Gaultier’nin DNA’sıyla olan uyumu ve couture atölyesinin ustalığı, ortaya çıkan işin kalitesini gözler önüne seriyor.
İlham Kaynağı: Batık Bir Gemi ve Kurtulanların Cazibesi
“Gilligan’s Island” sitcom’undan çok daha farklı bir gemi enkazı hikayesi anlatan de Saint Sernin, izleyicileri hayallere dalmaya ve couture’un büyülü dünyasına kapılmaya davet ediyor. Deniz kızları, korsanlar, denizciler, deniz canavarları ve “sonsuza dek gelin,” Rue Saint-Martin’deki Jean Paul Gaultier merkezinin podyumunu dolduruyor. Her bir karakter, kurucunun görkemli günlerinden beri süregelen bir gelenek olarak, defile metninde yer alan kışkırtıcı bir isme sahip.


Gaultier ve de Saint Sernin’in Ortak Noktaları:
Korsaj bağcıkları, teatral erotizm, vücut çeşitliliği ve cinsellik ile cinsiyet konularına “her şey serbest” yaklaşımı, de Saint Sernin ve Gaultier’nin DNA’sının nerede kesiştiğini açıkça gösteriyor.


Denizden İlham Alan Tasarımlar:
De Saint Sernin, Gaultier’nin terzilik mirasını bir kenara bırakarak, balık ağlarını, deniz yosununu veya ıslak tene yapışan siyah kumu andıran çeşitli yüzey dokularına sahip, neredeyse çıplak, vücudu saran elbiselere odaklanıyor. Cindy Crawford’un plajda yuvarlandığı favori bir Herb Ritts fotoğrafına gönderme yapan bu tasarımlar, deniz temasını çarpıcı bir şekilde yansıtıyor.


Oyunlu Detaylar ve Yaratıcılık:
Gösteri, görsel şakalarla izleyicinin ilgisini canlı tutuyor: Sadece bir çapa ile örtülmüş, zar zor görünen bir elbise ve koni şeklinde sütyen kapları yerine gemi tekerlekleriyle süslenmiş Madonna tarzı bir korsaj.


Atölye ile İşbirliği ve Couture’un Yeniden Keşfi:
De Saint Sernin, dikişçilerin yeteneklerine hayran kalıyor ve onların “couture’u ifade etmenin yeni yollarını bulma ve onunla eğlenme” konusundaki istekliliğini takdir ediyor. Örneğin, onlara timsah derisini lateksle taklit etme görevini veriyor ve onlar da deniz canavarı kuyruklu bir palto ve elbise için bunu inanılmaz bir doğrulukla başarıyorlar.
“Morphing” Tekniğine Yeni Bir Yorum:
De Saint Sernin, Gaultier’nin imza “morphing” tekniğine de yeni bir yorum getiriyor: Kelt prensesi için uygun, balık kuyruklu bir elbisede, İskoç desenli yoğun kristal boncuklar, gliserinle ıslatılmış siyah devekuşu tüylerine dönüşüyor.


Duygusal Bir Veda:
“Couture yapabilmek inanılmaz bir lüks ve atölye çok cömert, çok nazik, çok bilgili ve kurduğumuz ilişki çok değerli. Onları çok özleyeceğim,” diyen de Saint Sernin, gösterinin sonunda Gaultier’ye sarılarak adeta bir kurtarıcı gibi kucaklıyor.





























